Bilgisayar teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, birçok disiplinin gelişmesini ve bu disiplinlerin kullandığı eski yöntem ve tekniklerin bu gelişmeler ışığında yeniden düzenlenmesini katkı sağlamıştır.
Bilgisayar teknolojilerindeki gelişim ile birlikte bilgisayarlar da kullanılan yazılım ve donanımlarda sürekli olarak güncellenmekte ve yeni donanım ve yazılımlar geliştirilmektedir. Ortaya çıkan bu yazılımlardan biri de var olmayanı ortaya koymak adına soyut tasarım olanağı sağlayan sanal gerçekliktir. (Baratoff ve Blanksteen, 2006).
Sanal gerçeklik (SG), bilgisayar desteği ile bazı yazılım ve donanımlarla sanal ortamda üç boyutlu deneyim yaşandığı uygulamalar olarak bilinir. Başka bir deyişle gerçek dünya ve çevrenin, bir bilgisayar tarafından üretilen; görüntü, ses ve grafik öğeleri ile gerçek zamanlı olarak zenginleştirilerek değiştirilmesidir. Süreç temel olarak, gerçek dünyadan daha önceden belirlenmiş bir görselin, ilgili uygulamayı tetiklemesi, uygulamanın belirli veri tabanları, grafik/ses veya video depoları, GPS verisi, gün içinde bulunulan zaman dilimi vb. gibi birçok değişik kaynaktaki veriyi kullanarak, gerçek görüntünün tasarlanan şekilde zenginleştirilmesi şeklinde gerçekleşir. Bu teknoloji eğitimden sağlığa, mimariden inşaat alanına, satış pazarlama ve organizasyondan eğlenceye kadar birçok alanda kendine yer bulmaktadır. Yapılan araştırmalarla da bu alanlarda yeni yaklaşımları beraberinde getirmektedir.
SG, katılımcılarına gerçekmiş hissi veren, bilgisayarlar tarafından yaratılan dinamik bir ortamla karşılıklı iletişim olanağı tanıyan, bir benzetim modelidir. Tanımın, pek çok uygulamayı SG’den ayıran temel üç özelliği vardır (Pimental ve Teixeira, 1993). Bunlardan ilki, her şeyden önce katılımcılara gerçekmiş hissi vermesidir. Kullanıcı, bilgisayarların yaratmış olduğu bu ortamda istediği yere gidebilmeli, yani kontrolün kendi elinde olduğunu hissetmelidir. Bu, ancak karşılıklı etkileşimle sağlanabilir. SG uygulamaları, minimum seviyede SG gözlüklerini içermelidir. Böylece, kullanıcı gideceği noktayı ve baktığı doğrultuyu etkileşimli olarak belirleyebilecektir. Bir takım pozisyon izleyici aletlerin bu tür gözlüklerle kombine edilmesiyle bilgisayar tarafından yaratılmış ortamlarda yürümek olasıdır. Görme duyusu, şüphesiz sanal ortamdaki objelerin yerlerini değiştirme, dokunma, fiziksel özelliklerini hissetme ve çevredeki sesleri işitme duyularını da kapsayacak şekilde genişletilebilir. Doğal olarak bu olanaklar, DataGloves olarak adlandırılan özel eldivenleri, üç boyutlu ses kavramını ve benzeri teknolojik aletleri gündeme getirmektedir (Sui vd., 2001). Tabii ki, bahsi geçen ortamların gerçek dışı, bilgisayar tarafından yaratılan dünyalar olduğu unutulmamalıdır. Bir SG sisteminde, gerçek zamanda hareket edebilmek için güçlü bilgisayarlara gerek vardır. Burada bilgisayarlar, birer görüntü yaratıcı (Reality Engine) olarak görev yapacaktır. Objelere ait üç boyutlu geometrilere ilişkin veri tabanlarına ulaşmaya olanak tanıyacak ve şu ana kadar bahsi geçen tüm duyu algılama aletlerini ve donanımlarını koordine edecek uygulama programlarını çalıştıracaktır.
Sanal Gerçeklik Uygulamaları
Şüphesiz video oyunları ve eğlence dünyası, SG’nin ilk uygulama bulduğu alanlar olmuştur. Pek çok bilim kurgu filmde SG teknolojisinin değişik unsurları önemli roller üstlenmiştir. Günümüzde Amerika ve Japonya’da SG teknolojisine dayanarak kurulmuş oyun salonları (Video arcades) bulunmaktadır.
‘London Cyberspace’, Londra’da kurulu olan bilgisayar destekli bir SG sistemi olup farklı cinsleri ortak özelliklerine göre bir araya getirmeye çalışan bir çöpçatanlık servisi olarak hizmet vermektedir.
Turistik amaçlarla da SG’nin kullanıldığı gözlenmiştir. “Canadian Rockies”in bilgisayarda sanal bir modeli yaratılarak iki kişinin aynı anda bulundukları mekanı değiştirmeksizin böyle bir deneyimi yaşamaları sağlanmıştır. Fransa’nın Burgundy bölgesinde Fransız devrimi sonrasında yokedilen ‘The abbey of Cluncy’, arşiv kayıtlarından SG yardımıyla bilgisayarda yeniden inşa edilmiştir. İsteyenler SG yoluyla bu binanın katlarında dolaşabilmekte, duvarlarındaki en ince ayrıntıları dahi izleyebilmektedir.
Planlı yapılaşmanın ne derece önemli olduğu ortadadır. Özellikle ülkemizde plansız yapılaşmanın ortaya çıkardığı tabloyu göz önünde bulundurursak SG’nin modern şehirleşme alanında sunduğu imkanlardan faydalanmamak hata olur. Modern yapılaşma açısından SG’nin kullanıldığı bir proje, Çin’in en eski yerleşim alanlarından biri olan Pekin için geliştirilmiştir (www.vrac.iastate.edu). Bu SG tabanlı uygulamanın amacı, şehir planlamacılarının kentsel altyapı tasarımını sanal ortamda ve üç boyutlu olarak modellemelerine imkan sağlamaktır. Pekin şehrinin pilot uygulama alanı olarak seçilmesinin sebebi ise, modern bir kent görümüne sahip olabilmesi için sosyal, çevresel ve planlama boyutlarının göz önünde bulundurularak bir çalışma yapılmasına ihtiyaç duyulmasıdır. Her türlü yerleşim birimine uygulanabilir olması, projenin en önemli özelliklerinden birisidir.Sanal gerçekliğin kullanım alanlarından ilki sağlık sektörü. Özellikle tıp fakültelerinde yaratılacak sanal gerçeklik ortamları sayesinde doktor adayları cerrahi konularda pratik kazanabilir ve hayati önem arz eden riskli ameliyatları simulasyonda deneyimleyebilir.
Bilgisayar oyunları için devrim yaratacak sanal gerçeklik uygulamaları, kullanıcıları gerçekten oyun dünyasının içinde hissettirecek. Böylece, oyuncu tüm duyularıyla oyun alanında olan biten her şeyi yaşayarak adeta oyunun içinde yer alıyor. Hiç şüphesiz ki oyun bağımlıları için bu durum kısa bir zaman öncesine kadar bir düştü. Şimdi ise sadece bir sanal gerçeklik gözlüğü takmak yeterli olacak.
Uzaktan eğitim teknolojisinin gelişmesiyle birlikte artık eğitim sistemlerinde coğrafi sınırlar ortadan kaldırıldı ve öğrenci mekandan bağımsız olarak dünyanın her yerinde dilediği eğitimleri almaya başladı. Bu anlamda sanal gerçeklik uygulamaları, uzaktan eğitimi destekleyen yapısıyla geleneksel eğitim metotlarının çok ötesine geçecek. Böylece, öğrenci, anlatılan karmaşık konuları yaratılan çoklu ortamda uygulamaya dökebilecek ya da nesnelerle doğrudan etkileşim kurabilecek.
Profesyonel sporcular için eşsiz bir fırsat yaratan sanal gerçeklik uygulamaları sayesinde sporcular antrenman yapmak için bu teknolojilerden destek alıyor. Tüm süreç boyunca sporcunun hareketlerini kontrol eden ve eksiklikleri belirleyen bu teknolojiler bireysel odaklı olduğu için teknik geliştirme de çok iyi bir destek sağlıyor.
Kim evini inşa edilmeden önce gezmek istemez ki. Artık sanal gerçeklik uygulamalarıyla henüz evinizin temeli atılmamış bile olsa odalarında gezebilir, evi satın almaya ya da kiralamaya karar verebilirsiniz. Konut sektörüne de ayrıcalık katan sanal gerçeklik sayesinde bulunduğunuz coğrafyadan çok uzakta olan mekanları rahatlıkla, sanki oradaymış gibi ziyaret edebilirsiniz.
Sanal Gerçekliğin Eksiklikleri
Sanal dünyalar, etkileşimli kontrolün temini ve objelerdeki değişimlerin yansıtılabilmesi için gerçek zamanda ya da gerçeğe yakın bir süratle görüntülenmelidir. Yukarıda bahsedilen tüm teknolojiler bugün için mevcut olmakla birlikte bazı eksikliklerin de teknolojik anlamda aşılması gerekmektedir. Yaygın olarak kullanılan bilgisayarlar henüz gerçek zamanda üç boyutlu karmaşık görüntüleri işleyebilecek kadar güçlü değildir. İnsan hareketlerini bilgisayarlara aktaran izleme-takip cihazlarının sanal dünyalarla etkileşimini daha iyi koordine etmek gerekir. Aksi halde kullanıcı hareketlerini görüntülemede oluşan gecikme, insan metabolizmasında istenmeyen problemlere yol açmaktadır. Bu tür sistemlerin uzun süreli kullanımı insanda baş dönmesi ve mide bulantısına sebep olmaktadır. SG sistemlerinin pahalı olduğu da sıkça ifade edilen bir dezavantajdır. Dolayısıyla özellikle oyun ve eğlence dünyasında daha fazla uygulama olanağı bulmuştur.
Sonuç olarak, sanal prototipler, maliyeti yüksek olan gerçeklerine göre giderek daha çok kullanım şansı bulmaktadır. Sanal prototiplerin, benzetim modelleriyle desteklenmesi çok daha etkin mühendislik analizlerine olanak tanıyacaktır. İnsan faktörüne ait performans ve ergonomik çalışmalar daha kolay bir biçimde benzetim modellerinde yer alıp analiz edilebilecektir. Montaj, üretim ve bakım faaliyetlerinin sanal benzetimleri pek çok problemin daha kolay görünmesini sağlayacaktır. Bu amaçla iş başı eğitimleri, SG esaslı yaklaşımlarla desteklenebilir. Son olarak, gittikçe daha fazla ilgi çeken eşzamanlı mühendislik takımları arasındaki koordinasyonu ve iletişimi sağlayan bir araç olarak, SG uygulamalarının önemli görevler üstlenmesi beklenmektedir.
KAYNAKÇA :
https://siradisidigitalexperience.com/sanal-gercekligin-kullanim-alanlari-nelerdir.html
https://www.researchgate.net/publication/237599951_sanal_gerceklık_ve_uygulama_alanları
https://www.researchgate.net/publication/322055945_sanal_gerceklık_kavramının_tarıhcesı
Yorumunuzu Bırakın