Düşman Mı Dost Mu? Çağımızın Vazgeçilmezi: Sosyal Medya

Bütün dünyadan haberdar olmak mı? Evet, bu fikir uçuk kaçık bir fikir gibi gözükse bile sosyal medya ile mümkün. Tüm dünyada olup biten önemli olaylara doğru ve en güvenilir kaynağı bulduktan sonra erişebilirsiniz.

Düşman Mı Dost Mu? Çağımızın Vazgeçilmezi: Sosyal Medya

Günümüzde ardı arkası kesilmeyen tartışmalarla en çok konuşulan konulardan biridir sosyal medya. Bir kısım yararlarından bahsederken diğer kısım zararları ile bizi eriten bir platform olduğunu savunmakta. Ebeveynler çocuklarını bu mecradan uzak tutmak için büyük çabalar verseler de, çocukların büyük bir bölümü bu ilgi çekici kuyuya düşmekten kaçamıyor. Ancak her kuyunun dibi karanlık mıdır? İçinde bulunduğumuz karanlığı aydınlatmak bizim elimizde midir? Sosyal medyanın dost mu yoksa düşman mı olduğunu, bu yazıyı okuduktan sonra tekrar düşünün. 

Dostumuz Sosyal Medya

Bizlere birçok uygulamayla çeşitli imkânlar sunan sosyal medya, zevklerimiz ve isteklerimize göre hizmet eder. Fotoğraf çekmeyi ve paylaşmayı seviyorsanız Instagram, Pinterest, eski dostlarınızla seneler sonra buluşmak istiyorsanız Facebook, kendi duygu ve düşüncelerinizi diğer insanlara iletmek istiyorsanız Twitter, zevkinize göre videolar izlemek istiyorsanız Youtube gibi uygulamalar sizlere yardımcı olacak uygulamalardan sadece en popülerleri.

Evden çalışmak isteyenlere, ev hanımlarına, sermayesi olmayanlara harika bir fırsattır sosyal medya. Açacağınız bir hesap ile birçok kişiye ulaşabilir, insanların ilgisini çeken ürünler sayesinde bu mecrayı bir gelir kaynağı olarak kullanabilirsiniz. Küçük işletme desteği veren Instagram sizin için bu konuda harika bir fırsat olabilir.

Bütün dünyadan haberdar olmak mı? Evet, bu fikir uçuk kaçık bir fikir gibi gözükse bile sosyal medya ile mümkün. Tüm dünyada olup biten önemli olaylara doğru ve en güvenilir kaynağı bulduktan sonra erişebilirsiniz. En güncel bilgileri öğrenmek genel kültürünüzü diri tutacak ve en uzaktaki gelişmeleri bile evinizden takip edebileceksiniz. Unutmayın, burada en önemli nokta güvenilir kaynak bulmak ve her okuduğunuza inanmamak.

İnsanlara söylemek istediğiniz birçok şey olabilir. Belki bunları söylemek için dünyanın her tarafına bağlanan koca bir hoparlör ve mikrofona ihtiyacınız olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak böyle büyük fikirlere gerek yok. Sosyal medya sizi ve fikirlerinizi kucaklayarak, sizinle aynı fikirde olan insanları bir araya toplamak için güzel bir fırsat. Fikirlerinizi saygı çerçevesinde ve nefret söylemlerinden uzak iletebilirsiniz. Elbette sizden farklı düşünenler olacaktır ancak sizin fikirleriniz sağlamsa bunları savunmak içinde sağlam kanıtlarınız mutlaka vardır. Unutmayın, siz fikirlerinizi nasıl bir üslupla iletirseniz karşılığını aynı üslupla alma olasılığınız oldukça yüksek. İyi veya kötü, buna siz karar verebilirsiniz. Paylaştığınız olumlu, pozitif paylaşımlar insanlara güç verebiliyor.  Mesela bir hastalığı nasıl yendiğinizi paylaşarak aynı hastalığa sahip insana umut ışığı olabilir ya da önemli bir sınavı nasıl kazandığınıza dair ipuçlarınızı paylaşıp diğerlerini fikir sahibi yapabilirsiniz.

 

Sosyal Medyanın Karanlık Yüzü

Farklı ülkelerden milyonlarca insanın buluşma noktası olan sosyal medya, çeşitli kültürleri, fikirleri, karakterleri bir araya toplar. Farklı kültür, fikir ve karakterlerin bulunduğu yerde çatışmaların doğması olağandır. Çok geniş bir kitle kazanabilmiş Facebook, Twitter, Instagram, Youtube, Google+, Pinterest gibi uygulamalar insanların kendini ifade edebilme, sosyal çevre kazanmasına olanak sağlayan uygulamaların başında gelir. İnsanlar bu uygulamalar sayesinde birçok kişiye ulaşabilme imkânı sağlar. Eş, dost, akraba, sevdikleri ünlüleri yakından takip etme şansı bulur. Ancak bu yakından takip bizlerin özel hayatlarını tehlikeye atabilecek boyutlara ulaşabilir. Sahte hesaplar, sahte internet siteleri ile “Hediye kazandınız, devletten yardım kazandınız’’ gibi yazılarla insanların dikkatini çekip kurdukları sistem ile banka şifreleri, adres gibi kişisel bilgilere kolayca erişip, bizleri mağdur duruma düşürebiliyor. Sosyal medya uygulamalarından bildirdiğimiz konum bilgileri hırsızlara davetiye çıkarıyor. Evde olmadığınıza dair paylaşımı gören ve adres bilgilerinize ulaşabilen hırsızlar kolaylıkla evleri soyabiliyor.

Sosyal medyaya erişilebilirlik seviyesi yükseldiğinden beri insanların araştırma, kütüphaneye gitme ve kitap okuma seviyelerinde oldukça düşüş yaşanmıştır. Kolay bilgiye erişmek bizleri daha az düşünmeye ve akıl yürütme yönünden zayıflamaya itmiştir. Birçok kirli bilginin dolaştığı sosyal medya, ne yazık ki bu yalan yanlış bilgilere insanları inandırmaktadır. Dolaşan yalan haberler toplumun ayrışmasına neden olmakla birlikte, toplum içerisinde ki çatışmayı arttırmaktadır.

Bir diğer tehlikelerden biri hatta en önemlisi, sosyal medyanın insanların ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri.   İnsanların sürekli yarış halinde oldukları platformlar, kendilerini birilerine beğendirmek için ya fotoğraf ya da bir söz paylaşarak beğeni ve takipçi kazanmak isteyen insanlarla doludur. Fenomen olabilmek için aklınıza gelebilecek her şeyi yapmaya çalışan insanlar bazen kendilerine zarar verirler.  Beğenilmemek ve yetersizlik duygusu özellikle gençler üzerinde psikolojik olarak yıpranmalara sebep olur. Belli bir güzellik algısı, vücut ölçülerinin kalıplaşması genç kızların birbirine benzemesine davetiye çıkarıyor. Sahte hesaplar üzerinden yapılan kalp kırıcı yorumlar kişinin özgüvenini kırmakla birlikte, kişinin gerçek hayattan kopmasına sebebiyet veriyor.

Yediden yetmişe herkes telefona bağımlı halde yaşıyor durumda. Günün 24 saatinin yaklaşık 18 saatini sosyal medyada geçiren bireyler olarak, zamanın nasıl elimizden kayıp gittiğini fark edemez duruma geldik. Ebeveynler çocuklarıyla iletişimde zorlanıyor, çocuklar sosyal çevrelerinde nasıl davranacağını bilemez hale geliyor. Aile içi iletişimi sıfırlayan, arkadaşlarla sohbetin ne demek olduğunu unutturan bu karanlık medya kötü kullanım sonucu bizleri girdabında bir o yana bir bu yana sürüklemeye devam edecek gibi görünüyor.

KARAR VERELİM

Şimdi, başlangıçta sorduğumuz o soruya geri dönelim. Her kuyunun dibi karanlık mıdır? Karanlıkları aydınlatmak bizim elimizde midir? Eğer sosyal medyada geçireceğiniz zamanı minimum seviyeye indirirseniz ailenize ve arkadaşlarınıza daha çok zaman ayıracak bu sayede gerçek hayattan kopmayacaksınız. Harcadığınız zamanı kötü içerikli, size bir faydası ve getirisi olmayan ihtiyaç dışı sitelerde geçirmezseniz ruh sağlığınızı koruyabilirsiniz. Hatta çeşitli sosyal ağlarda kitlenizi büyütürseniz bunu bir gelir kaynağına da dönüştürebilirsiniz. Birçok bilgiye ulaşabileceğiniz bu mecranın doğru olduğuna körü körüne inanmayın. Öğrendiklerinizi teyit etmek için araştırmacı davranın. Birçok siteden bilgi toplayın ve bunları kitaplarla da destekleyin.  Unutmayın, sosyal medyada öğrendiğiniz temelsiz bilgiler ile gerçek hayatta savunma yapamazsınız. Örneğin, tartıştığınız bir konuda, Facebook yazısını kaynak göstermek karşıdaki için komik olabilir.

Kişisel bilgilerinizi ve özel hayatınızı herkesin bilmesine gerek yok. Kendiniz hakkındaki bütün bilgileri ifşa etmeyerek güvenliğinizi sağlayabilirsiniz. Gelen asılsız mesajları ciddiye almayın, her yollanan internet sitesi linkine tıklamayın. Tanımadığınız insanlarla çok fazla iletişim kurmayın. Emin olun bütün bunlar sizin sosyal medyada daha güvenilir bir şekilde vakit geçirmenizi sağlayacaktır.

Ve en önemlisi, umursamayın. Doğduğunuz yerden, yaşadığınız topraklardan, sahip olduğunuz aileden, dininizden, kimliğinizden utanmayın.  İnsanların sizi belirli bir kalıba sokmasına izin vermeyin. Hepimiz kusurlarımızla güzeliz. Kendinizi sevin. Sizi siz olduğunuz için sevenlere değer verin. Sahte hesapların arkasına sığınıp, korkarak size yorum yapanlara kulak asmayın. Fikirlerinizi ve düşüncelerinizi konuşturun. Çünkü bedenler ölür, fikirler ebedidir.

Henüz Yorum Yapılmamış
Yorumunuzu Bırakın