Günümüzde hemen hemen her gün kullandığımız, olumlu ve olumsuz yanlarıyla sürekli gündemde olan sosyal medya; başta Twitter, Facebook, Instagram, LinkedIn gibi sosyal ağlar, bloglar, mesajlaşma programları, forum siteleri, internet siteleri ve içerik paylaşım sitelerinin genelinin tanımıdır. Bu web tabanlı uygulamalar internet teknolojileri vasıtasıyla içerik üretmeyi ve paylaşmayı sağlayan platformlardır. Özellikle son yıllarda dünya da ve ülkemizde giderek artan sosyal medya kullanımı, sosyal medya bağımlılığını da beraberinde getirmiştir. Her yaştan insan için eğlence, gündemi takip etmek ve boş zamanı değerlendirmek için kullanılan sosyal medyanın aşırı kullanımı, sosyal medya bağımlılığı olarak tanımlanmaktadır.
Hootsuite-We Are Social tarafından hazırlanan, sosyal medyaya yönelik en kapsamlı verileri barındıran Dijital 2021 Raporu'na göre ülkemizde 60 milyon sosyal medya kullanıcısı var. Bu rakama göre nüfusumuzun yüzde 70,84 günlük sosyal medya kullanmaktadır. Yine aynı araştırmaya göre ülkemizde sosyal medyanın ortalama günlük kullanım süresinin 2 saat 57 dakika olduğu görülmektedir. Bu veriler doğrultusunda şunu söyleyebiliriz ki bir yılın yaklaşık 40 gününü sosyal medya kullanarak geçirmekteyiz.
Sosyal Medya Bağımlılığının Belirtileri Nelerdir?
Sosyal Medya Bağımlılığının Zararları
Sosyal medya Bağımlılığına Karşı Hangi Önlemleri Alabiliriz.
Sosyal Medya Kullanmak Yerine Kendinize Başka Alternatifler Seçebilirsiniz.
ÜLKÜ OCAKLARI EKRAN BAĞIMLILIĞI PROJESİ
Ekran kullanımının çağımız koşullarında göz ardı edilemez bir gerçek olması ile birlikte gün geçtikçe kullanımının ulaşılabilir ve yaygın hale gelmesiyle, akıllı ekranların kontrolsüz ve yanlış kullanımı sorunları ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan bu sorun üzerine yeterli önlemler alınmayarak bir çözüm ortaya konulmadığı takdirde kişilerin ekran bağımlılığına neden olmaktadır. Ekran bağımlılığı gençliği ve toplumu tehdit eden sosyo-kültürel yozlaşmalara, sosyal çevre bozukluklarına, fiziksel ve ruhsal bozukluklara, sağlık sorunlarına neden olan bir olgudur.
Bilge Liderimiz sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla alanında uzman akademisyenler eşliğinde “İnsanlığın Huzuru” projesi ortaya çıkmış, toplumumuzun sosyolojik yapısını göz önünde bulundurularak toplu bir çözüm önerisi şeklinde “İnsanlığın Huzuru” kitabı ile kamuoyunun dikkatine sunulmuştur. Söz konusu eserde kaleme alınan “Sosyal Medyanın Toplumsal Huzurumuza Etkilerinin Analizi” başlığı altında sosyal medya ve ekran bağımlılığı sorunlarına değinilmiş olup “Genel Değerlendirme ve Öneriler: Üçüncü Yol Mümkün mü?” Alt başlığında sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur. Bizlerde Liderimiz sayın Devlet Bahçeli’nin hazırlatmış olduğu “İnsanlığın Huzuru” projesini kaynak alarak, insanlığın huzurunun, gençliğin huzurundan geçtiğini gözeterek, bu proje ışığında Türk gençliğine fayda sağlamak için çalışmalarımızı bu bağlama yönlendirdik .Yine Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Sayın Ahmet Yiğit Yıldırım beyefendinin bizzat Türk gençliği için hazırlatmış olduğu ODAK2023 yapay zeka içeren dikkat, odaklanma, anlayarak hızlı okuma yazılımı ve BilgiOcakta çevrimiçi eğitim platformunu Türk gençliğinin hizmetine sunması teknolojinin doğru kullanımını noktasında ortaya koymaya çalıştığımız projeye ilham kaynağı olmuştur.
Bu hassasiyetler doğrultusunda, dijital araçların bilinçsiz kullanımının ortaya çıkardığı tehdit ve tehlike ile mücadele ederek kişiye ve topluma verdiği zararı en aza indirmek, kültürel değerleri ve sosyal çevreyi korumak, teknolojinin insan yaşamını olumsuz etkilemesinin önüne geçerek teknolojinin akılcı ve faydacı bir düşünceyle kullanılmasını sağlamak amacıyla Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Merkezi bünyesinde hazırladığımız projeye “Ekran Bağımlılığı Projesi” adı verilmiştir.
Ekran bağımlılığı mikro düzeyde bir sorun olarak gözükse de sonuçlarının etki alanı tüm sosyal çevre ve toplumu kapsadığı için makro düzeyde bir sorundur. Bu sebeple proje kapsamında müdahale uygulamaları hem mikro düzeyde hem de makro düzeyde hazırlanmıştır. İlk olarak bireylerin ve bağımlılık oranının en aza indirilmesi hedeflenmiş, ikinci ve genel hedef olarak ise toplumun bilinçlendirilmesi ve geleneksel yapının korunması amaçlanmıştır.