Ekran bağımlılığı günümüzde sıklıkla karşılaşılan bir rahatsızlıktır. Ekran bağımlılığı; uyuşturucu madde, tütün ve alkol gibi diğer bağımlılıklara göre yeni bağımlılık türlerinden birisi olarak tanımlanabilir. Ekran bağımlılığı tanımı; kişilerin zamanının çoğunu tablet, telefon, bilgisayar, televizyon, oyun konsolları gibi dijital aygıtların aşırı ve kontrolsüz kullanılması sebebiyle ortaya çıkan, diğer bağımlılıklar gibi yoksunluk sendromları görülen ve kötü sonuçlar ortaya çıkaran bir rahatsızlıktır. Bu durum diğer bağımlılıklara benzer biçimde, bağımlı olan kişiler tarafından kabullenilmemekte ve rahatsızlık olarak görülmemektedir. Bu durum çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Bu sorunların başlıcaları; öfkelenmek, huzursuzluk, uykusuzluk, düzensiz beslenme gibi yoksunluk belirtileri, yükümlü olunan okul, iş, aile gibi kişisel sorumlulukların aksatılması, depresyon ve ortaya çıkardığı ruhsal veya bedensel sorunlara rağmen Ekran kullanımının devam etmesidir. Ekran bağımlılığında uyuşturucu, alkol ya da sigara gibi kullanımın sıfırlanması mümkün değildir. Birçok birey teknolojiyi kullanacaktır çünkü günümüzün en başlıca özelliği, iletişim teknolojilerinin ve sosyal medyanın bir hayat biçimi olarak benimsenmesidir. Ancak böyle bir hayat yaşarken Ekran bağımlısı olmamak için gerek konuyla ilgili sorumluluk hisseden bireylerin ve gerekse resmi kurumların ve gençlik çalışmaları yapan sivil toplum kuruluşlarının, bağımlılığa giden adımları gözeterek önleme çalışmaları yapmaları gerekmektedir.
Türkiye'de Ekran Bağımlılığı Durumu
Türkiye’de internet bağımlılığının çocuklarda ve gençlerde diğer yaş gruplarına nazaran daha yoğun bir biçimde görüldüğü vurgulanmaktadır.
TÜİK verilerine göre; internet kullanım oranı 2020 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde %79,0’iken. Bu oran, 2021 yılında %82,6 olarak belirlenmiştir, bu veriler doğrultusunda her yıl ekran ve internet kullanımının daha ulaşılabilir ve yaygın hale geldiği görülmektedir.
Yeşilay'ın akademik dergisi The Turkish Jurnale on Addictions'ta (Addicta) yer alan araştırmaya göre Türkiye'de 12-18 yaş grubu gençlerin yüzde 3,6'sı internet ve ekran bağımlısı, yüzde 21,8'i ise bağımlılık sınırında olduğu görünmektedir. Yeşilay’ın yaptığı açıklamaya göre Addicta'da yer alan araştırmada ergenlerin, internet ve Ekrankullanımı bağımlılığı bakımından önemli bir risk grubunu oluşturduğuna dikkat çekildi.
Türkiye’de gerçekleştirilen ekran bağımlılığı araştırmalarının sonuçları neticesinde Türkiye'de internet bağımlılığı başta olmak üzere birçok ekran bağımlılığı türünün önüne geçmek için çalışmalar yürütülmektedir.
Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve YEŞİLAY ortak bir proje kapsamında “Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Programı” isimli bir projeye başlamış ve diğer bağımlılıklar mücadele projelerinin içerisinde ekran bağımlılığı da yer almıştır. Bu durum Ekran bağımlılığının toplum için ne kadar önemli bir sorun olduğunun da bir göstergesidir.
Dünyada Ekran Bağımlılığı Durumu
Dünyada ekran bağımlılığı her geçen gün artmaktadır. Pandemiyle birlikte mecburi olarak evde kalma durumu bağımlılık düzeyini ciddi oranda artırmıştır.
We Are Social ve Hootsuite ortaklığında yayınlanan yeni “Dijital 2022 Küresel Genel Bakış Raporunu” incelediğimizde çıkan veriler aşağıda yazmaktadır. Veriler Küresel nüfusla bağdaştırılarak anlatılmaktadır. Veriler; artan nüfus oranı ile . mobil kullanıcılar, internet kullanıcıları ve sosyal medya kullanıcıları arasında ilişkilendirilmiştir.
Bu sayılar, dijital benimseme ve büyüme için değerli bir bağlam sağlar…
ÜLKÜ OCAKLARI EKRAN BAĞIMLILIĞI PROJESİ
Ekran kullanımının çağımız koşullarında göz ardı edilemez bir gerçek olması ile birlikte gün geçtikçe kullanımının ulaşılabilir ve yaygın hale gelmesiyle, akıllı ekranların kontrolsüz ve yanlış kullanımı sorunları ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan bu sorun üzerine yeterli önlemler alınmayarak bir çözüm ortaya konulmadığı takdirde kişilerin ekran bağımlılığına neden olmaktadır. Ekran bağımlılığı gençliği ve toplumu tehdit eden sosyo-kültürel yozlaşmalara, sosyal çevre bozukluklarına, fiziksel ve ruhsal bozukluklara, sağlık sorunlarına neden olan bir olgudur.
Bilge Liderimiz sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla alanında uzman akademisyenler eşliğinde “İnsanlığın Huzuru” projesi ortaya çıkmış, toplumumuzun sosyolojik yapısını göz önünde bulundurularak toplu bir çözüm önerisi şeklinde “İnsanlığın Huzuru” kitabı ile kamuoyunun dikkatine sunulmuştur. Söz konusu eserde kaleme alınan “Sosyal Medyanın Toplumsal Huzurumuza Etkilerinin Analizi” başlığı altında sosyal medya ve ekran bağımlılığı sorunlarına değinilmiş olup “Genel Değerlendirme ve Öneriler: Üçüncü Yol Mümkün mü?” Alt başlığında sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur. Bizlerde Liderimiz sayın Devlet Bahçeli’nin hazırlatmış olduğu “İnsanlığın Huzuru” projesini kaynak alarak, insanlığın huzurunun, gençliğin huzurundan geçtiğini gözeterek, bu proje ışığında Türk gençliğine fayda sağlamak için çalışmalarımızı bu bağlama yönlendirdik .Yine Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Sayın Ahmet Yiğit Yıldırım beyefendinin bizzat Türk gençliği için hazırlatmış olduğu ODAK2023 yapay zeka içeren dikkat, odaklanma, anlayarak hızlı okuma yazılımı ve BilgiOcakta çevrimiçi eğitim platformunu Türk gençliğinin hizmetine sunması teknolojinin doğru kullanımını noktasında ortaya koymaya çalıştığımız projeye ilham kaynağı olmuştur.
Bu hassasiyetler doğrultusunda, dijital araçların bilinçsiz kullanımının ortaya çıkardığı tehdit ve tehlike ile mücadele ederek kişiye ve topluma verdiği zararı en aza indirmek, kültürel değerleri ve sosyal çevreyi korumak, teknolojinin insan yaşamını olumsuz etkilemesinin önüne geçerek teknolojinin akılcı ve faydacı bir düşünceyle kullanılmasını sağlamak amacıyla Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Merkezi bünyesinde hazırladığımız projeye “Ekran Bağımlılığı Projesi” adı verilmiştir.
Ekran bağımlılığı mikro düzeyde bir sorun olarak gözükse de sonuçlarının etki alanı tüm sosyal çevre ve toplumu kapsadığı için makro düzeyde bir sorundur. Bu sebeple proje kapsamında müdahale uygulamaları hem mikro düzeyde hem de makro düzeyde hazırlanmıştır. İlk olarak bireylerin ve bağımlılık oranının en aza indirilmesi hedeflenmiş, ikinci ve genel hedef olarak ise toplumun bilinçlendirilmesi ve geleneksel yapının korunması amaçlanmıştır.